Hediye Levent gitti, gördü, yazdı: Lazkiye’de Aleviler ne istiyor

“`html

Suriye’deki Alevi Toplumunun Durumu: Hediye Levent’in Gözlemleri

Evrensel Gazetesi yazarlarından Hediye Levent, Suriye’deki BAAS yönetiminin çöküşünün ardından Alevilerin yaşadığı Lazkiye’deki hayatlarına dair önemli deneyimlerini aktardı. Levent, halkın ekonomik sebeplerle askeriyeye yöneldiğini ve Esad döneminin sağladığı maddi ve manevi güçle ilgili iddiaların çoğu zaman gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Bu dönemde yaşanan Alevi köylerine yönelik saldırılar ve ekonomik istikrarsızlık nedeniyle HTŞ’ye karşı “güvenlik ve ekonomi” talepleri yükseldi. Hediye Levent bu konuyla ilgili şunları belirtti:

“Alevilerin Esad yönetimiyle ilişkilerine dair yıllardır süregelen ön yargılar, halkın en çok rahatsız olduğu noktalardan biri.”

Lazkiye’deki Alevilere göre, Esad döneminde devletin imkanlarını kullanan Alevilerin oranı yüzde 5 bile değil. Alevilerin büyük çoğunluğu, Lazkiye’den köylere kadar çok mütevazı yaşam alanlarında, gecekondu sayılabilecek yerlerde yaşıyor. Halen su ve elektrik hizmetleri olmayan köyler mevcut; bazıları sularını çeşmelerden taşıyor. Bu koşulları yerinde görmek için sadece birkaç köyde dolaşmak yeterli.

Aleviler, savaş döneminde ve öncesinde farklı çıkar grupları tarafından kurulan çetelerden çok çekmişlerdir. Bu çeteler, uyuşturucu ve silah ticareti gibi birçok yasadışı faaliyetle, sahil bölgesindeki tarım alanlarına ve mülklerine saldırmışlardır.

Alevi gençlerin orduya katılmalarının ardında yatan esas neden, mevcut ekonomik koşullardır. Askeri akademide az da olsa maaş verilmesi, erkeklerin orduyu tercih etmesini sağlıyor. BAAS yönetimi altında farklı dini grupların, laiklik söylemi nedeniyle birbirine yakın durmak zorunda kaldıkları da biliniyor. 2011’deki ayaklanmanın ardından Suriye, birçok insan için acı hatıralarla dolu bir yer haline geldi.

Suriye’de görünüşte bir laik sistem var gibi görünse de, din ve mezhep farklılıklarının toplum üzerindeki etkileri derin yaralar açtı. Kadınların birçok Arap ülkesine göre daha fazla hak sahibi olması ilerici bir yön olarak görünse de, evlilik ve medeni haklar konularında hala ciddi kısıtlamalar mevcut. 4 kadınla evlenme hakkı, hâlâ geçerliliğini koruyor; namus cinayeti adı altında yaşananlar ise cezasız kalıyor.

Yolsuzluk, görünüşteki laikliğin arkasındaki en büyük tehlike oldu. Savaş hali, ekonominin çökmesine sebep olurken, düzgün bir yönetimin olmaması insanları daha da çaresiz bıraktı. İnsanların karınlarını doyuramaması ve güç kazananların varlığı, toplumsal huzuru bozmuş durumda.

Bu sıkıntılardan tüm Suriyeliler, özellikle Aleviler etkilenmiş durumda. Lazkiye’nin köylerinde halk arasında “Eski yönetim daha iyiydi” diyen tek bir kişiye rastlamadım. Görüşmelerimin çoğunu doğal bir ortamda, kameralar ve kayıt cihazları olmadan gerçekleştirdim.

Aleviler, HTŞ’ye karşı yalnızca nefret değil, aynı zamanda korku da taşıyorlar. 2011’den beri kayıplar, dul kalan kadınlar ve yoksulluk uzun süredir onları etkisi altına almış durumda. Güvenlik endişeleri ise her gün artmakta.

Güvenlik ve Ekonomi Beklentileri

Alevilerin HTŞ’den beklentileri güvenlik ve ekonomik istikrar olarak sıralanabilir.

Öncelikle güvenlik konusuna değinelim:

  • Alevi köylerine yönelik zaman zaman çeşitli silahlı gruplar tarafından saldırılar gerçekleştiriliyor. Bu durummdan dolayı halk büyük bir endişe içinde.
  • HTŞ’nin köylere yönelik saldırıları araştıracağı sözü vermesine rağmen somut bir sonuç alınamamış durumda.
  • Alevi köylerinde radikal grupların ve yabancı cihatçıların rahat hareket edebilmesi, halk arasında endişeleri arttırıyor.

Üstelik güvenlik otoritelerinin yokluğu yüzünden, başıboş silahlı gruplar insanların günlük yaşamlarını tehdit ederken, Aleviler cömertçe karşılaştıkları zorluklara karşı önlem almakta zorlanıyorlar. Artık köylerine dönerken geceleri yola çıkmamaya çalışıyorlar.

Ekonomik Belirsizlikler

Ekonomik alandaki belirsizlikler de Alevileri olumsuz etkiliyor. Şu anda yüz binlerce insan işsiz ve geçim sıkıntısı çekiyor. HTŞ’nin yeni bir ordu kuracağı yönündeki söylentiler, bu durumdan etkilenenlerin umutlarını kaybetmesine neden oluyor. Devlet memurlarının büyük kısmı izne ayrıldı ve geri dönüp dönmeyecekleri belirsiz.

Öte yandan, HTŞ, şehitlik ve gazilik yardımlarını da kesti; bu durum halkın büyük bir kısmını derin bir maddi zorluğa iten bir başka sorun oldu. Bu sorunların çözülmesi için net bir açıklama yapılması bekleniyor.

Aleviler Ne Yapacak?

Alevilerin bugünkü durumu, Hristiyanlar ve Dürziler gibi kurumsal yapıdan yoksun. Bu sebeple HTŞ ile iletişim, yerel liderler ve din adamları aracılığıyla yürütülüyor. Alevi toplumu içerisinde yeni öneriler ve tartışmalar ortaya çıkmaya başladı. Alevilik temsili konusunda din adamlarının etkisi yerine, daha laik ve mezhepten bağımsız bir yönetim modelinin savunulması gerektiği görüşü yükseliyor.

Lazkiye ve çevresindeki durum, yerel halkın endişelerini artırıyor. Alevilere yönelik sistematik bir tehdit olmasa bile, başıboş silahlı gruplar ve cezasızlık, tedirginliği artırıyor.

Özetle, Lazkiye çevresindeki Aleviler için durum ciddiyetini koruyor. Güvenlik ve ekonomik belirsizlik, sivil yaşamı tehdit ediyor. Alevi liderlerinin ve toplumunun, HTŞ ile temasa geçmesi, bu zorlu süreçte büyük önem taşıyor.

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir