Beyoğlu’nda seyir halindeyken bir yolcu tarafından saldırıya uğrayan İETT şoförü Mikail Tacar o anları anlattı. Yaşadığı olayın şokunu atlatamadığını ifade eden Tacar, “10 yıldır ben bu işi yapıyorum. İlk defa böyle bir olayla karşılaştım. Kocamustafapaşa-Taksim hattında çalışıyorum. Taksim istikametine giderken Unkapanı yolcusu durakta düğmeye basmadığı için o durağı geçtik. Unkapanı Köprüsü üzerine geldiğim zaman yolcu inmek istedi. ‘Beni indireceksin’ dedi. Bayan bir yolcuydu. Ben de ona ‘Hayır efendim sizi burada indiremem, yasaktır’ dedim. Dolayısıyla onu Şişhane durağında indirdim. Kadın yolcu yasak olan Unkapanı Köprüsü üzerinde inmek istedi. Ben de onu Şişhane durağında indirmek zorunda kaldım. O indikten sonra devam ettim Taksim istikametine. Kadın biraz söylenip otobüsten indi. Sonrasında arkadan bir beyefendi söylenmeye başladı. ‘Hepiniz aynısınız, kadını indirseydin ne olacaktı’ dedi. Ben de ona ‘Ne söylenip duruyorsun ne söylediğin anlaşılmıyor, buraya gel öyle konuş’ dedim. ‘Seni duyamıyorum, ön tarafa gel, burada konuş’ dedim. Yanıma gelir gelmez kafamda yumrukları patladı. Ondan sonra direksiyon hakimiyetimi kaybetmemek için bir elimde direksiyon, diğer elimle de kendimi kolladım. Kafama aldığım darbeler var. Polis arkadaşlar eşlik etti, yardımcı oldular. Gittik darp raporumuzu aldık, şikayetlerimizi bildirdik” dedi.
“Onlar müdahale etmemiş olsaydı büyük bir facia yaşanırdı”
Yolcuların müdahalesiyle faciadan dönüldüğünün altını çizen Tacar, “Araç içerisinde 55’i aşkın yolcumuz vardı. Yolcularımızın hepsi tedirgin oldu. Yolcularımız sağ olsun eğer onlardan iki üç tanesi çok iyi müdahale ettiler. Onlar müdahale etmemiş olsaydı büyük bir facia yaşanırdı. Ben seyir halindeyken saldırıya uğradım. Yolcuların sayesinde faciadan döndük. Sonrasında bana tekrar saldırmaya başladı. Bana tekrar yumruk atmaya başladı. Ben de kendimi korumak için ona karşılık verdim, başka bir şey yapmadım. Daha fazla ilerlemesin diye onu durdurdum. Ertesi gün yine çalışıyorum, baktım yine aynı kişi geldi otobüse bindi. Ben onun tutuklanmasını bekliyordum. O hiçbir şey olmamış gibi geldi, akbilini bastı, geçti en arkaya durdu. Ben de tedirgin olmaya başladım. Acaba ne niyetle geldi? Acaba ne bekliyordu? Can güvenliğim yok. Dolayısıyla biz bunun bir daha yaşanmamasını istiyoruz. Böyle olayların önüne geçilmesini istiyoruz. Yargı bunların peşini bırakmasın istiyoruz. Sonuç itibarıyla 55-60 kişi benim arkamda ve hepsinin canı bana emanet olduğu için önemli. Böyle bir saldırıya da uğradık. Başka arkadaşlarımızın uğramasını istemiyoruz” diye konuştu.
Murat Horoz – Gülşah Kahveci
