“`html

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’dan Cenevre Toplantısı Açıklamaları

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ana muhalefet partisi Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cenevre’de 17-18 Mart tarihlerinde gerçekleştirilecek Kıbrıs konulu gayriresmi toplantıya dair bilgiler verdi. Erhürman, “Büyük beklentilerle gitmiyoruz” sözleriyle, Kıbrıs’taki geçiş noktalarının müzakere edilmesi ve “diyaloğun devam edeceği” vurgusunun yapılmasının kendileri açısından yeterli olacağını açıkladı.

Öte yandan, Tufan Erhürman, Ankara’da çeşitli medya temsilcileriyle bir araya gelerek Kıbrıs sorunu, Cenevre toplantısı ve genel gelişmeler hakkında görüşlerini paylaştı.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in öncülüğünde 15 Ekim 2024 tarihinde New York’ta gayriresmi bir akşam yemeği düzenlemişti. Bu buluşmada, Guterres’in aracılığıyla iki liderin Dışişleri Bakanları Hakan Fidan ve Yorgos Gerapetritis ile birlikte Cenevre’de “genişletilmiş formatlı bir gayriresmi toplantı” yapılması üzerine anlaşıldığı bildirildi.

Cenevre Toplantısının Önemi

Erhürman, Cenevre toplantısının gündeminin çok kritik olduğunu belirterek, “Büyük beklentilerle gitmiyoruz. Geçiş noktaları üzerinde görüşmelerin yapılması önemli,” dedi. Haspolat bölgesinde bulunan Limya Kapısı gibi konuların gündemde olduğunu vurguladı. İki lider arasında gerçekleştirilen görüşmelerde ilerleme kaydedilemediğini ifade eden Erhürman, Hristodulidis’in sunduğu uzun bir paket önerisine karşılık Tatar’ın geçiş noktaları harici bir konuyu tartışmayı kabul etmediğini söyledi.

Diyalog Sürecinin Geleceği

Erhürman, Cenevre toplantısından çıkacak en iyi sonucun geçiş noktaları ve “diyalog sürecinin devam edeceği” mesajı olmasını ümit ettiğini aktardı. “Tüm tarafların diyaloğun kesildiği imajından kaçındığını düşünüyoruz,” diyerek, resmi müzakere sürecinin başlamasının olasılığını oldukça düşük gördüklerini belirtti.

Hristodulidis’in önerisini, “Crans Montana’da kaldığımız yerden devam edelim” şeklinde sunduğunu kaydeden Erhürman, bu yaklaşımın iki toplumlu ve iki devletli bir federasyonu öngördüğünü ifade etti. Tatar ise, “İki devletten başka bir şey konuşmayız,” diyerek pozisyonunu koruduğunu dile getirdi.

İki devletli çözüm önerisinin tanımlanmasının sürekli farklılıklar içerdiğine dikkat çeken Erhürman, “direkt temas, direkt ticaret ve direct uçuş” olarak adlandırılan 3D formülüne de değindi. Bu formül uygulanırsa resmi müzakerelerin başlaması yönünde bir yol haritası çizilebileceğini düşündüğünü belirtti.

Gevşek Federasyon Modeli

CTP’nin çözüm önerisini detaylandıran Erhürman, iki ayrı devlet modelinin gerekliliğini savunduğunu ve belli konularda işbirliği gerekeceğine vurgu yaptı. Bu konular arasında deniz yetki alanları, hidrokarbon kaynakları ve güvenlik meseleleri yer alıyor. Erhürman, “Bu konularda ortak bir karar mekanizması oluşturulması şart,” dedi.

Erhürman, çözümün lehlerine olacağına inandıkları formülün gevşek federasyon olarak tanımlandı. Bu modelin, kurucu devletlerin önemli yetkilere sahip olmasını ve belirli konularda ortak karar alımını içermesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, müzakerelere oturmanın bazı ön şartlarını da belirlediklerinin altını çizdi.

Uluslararası Konjonktür ve Çözüm Süreci

Son olarak, Kıbrıs sorununun yakın dönemde çözülüp çözülemeyeceği üzerine görüşlerini belirten Erhürman, uluslararası konjonktürün çözüm yönünde baskı yaptığını ifade etti. “Kıbrıs sorunu bölgesel ve uluslararası bir mesele olarak gündemde,” diyerek, büyük güçlerin sorunların çözülmesi yönünde istekli olduğuna dikkat çekti. Çözüm yolunun açık olduğunu vurgulayan Erhürman, Kıbrıslı Türkler olarak bu fırsatları değerlendirmek zorunda olduklarını söyledi.

“`